9 Aralık 2010 Perşembe

senin için değil

eskilerden bir gün geldi aklıma dün. annemle pazarda geziyorduk tek derdimiz domates alsak mı almasak mı? şu marul mu yerliydi diğeri mi?

ama birden geldi işte aklıma. belki de yanımdan geçen kızla çocuk sebep oldu. sevmiyordun bence demişti kız...

bir an bir cümle birden yok oldular...

neyse gelelim bana. nedir sevmiyordun bence sözünden bana arta kalan?
son ilişkimi andım birden.arkadaşımdı.bir buçuk yılı yok saymıştık bir gece içkiliyken onun ben seni seviyorum demesiyle. daha önce hiç o gözle bakmadığım bir adamın boynuna sarılmıştım. sonra biraz zorlamayla başlamıştı bir şeyler. daha önce hiç sevgili adayı gibi bakılmayan bir adama seni seviyorum demek pekte kolay değil.
sırf o istedi diye niye başladım bilmiyorum. belki de bende istemiştim. yalnızdım. kendimce sevgi açlıklarım vardı ve doyurulması zordu bu yanımın. beni bilen tanıyan deli bir adamdı. ben de deliyim hehehe diye gezinen bir salak

neyse burası özel, gereksiz bilgiler...
ilişki zordu başında olduğu gibi değildi. bir şizofrenle aşk nasıl bir şeydir ancak yaşayanlar bilir.
bir çok kez herkes gibi bende önce kendimi iyi taraf gibi gördüm. o şizoydu canımı acıttı bak ondan sonra kimse olmadı dedim durdum uzun süre. ama bak işte yolda yanımdan geçen o kızla çocuk sayesinde birden içime kurt düştü.
çokta iyi bir kız arkadaş değildim belki de
neden mi? gelelim onunla bir diyalogumuza

çanakkale filika adlı bir mekandayız. üst katında enfes bir manzara. iskele, fener, kilitbahir görülmekte.
yanyana oturuyoruz. benim yine birşeylere zaman ayıramayışım sorun." önce okul sonra kütüphane sonra ben sonra ev . üçüncü ben oluyorum hayatında" diyor bana. bende kendimce açıklama yapıyorum .
ama okul önemli ama şu önemli " ama ben buraya okul için çıkıyorum evden,SENİN İÇİN DEĞİL"
"senin için değil" cümlesi nasıl bir ses tonuyla çıkıyor ağzımdan.
senin için değil.
msn de webcamı kaparken bile gülümsemeyişim sorun olurken bu ses tonuyla senin için değil cümlesi nasılda yaralamıştı ve nasılda sorun olmuştu onun için kim bilir.

konuşmanın sonuna doğru " sen beni sevmiyorsun. belki seviyorsun ama benim kadar değil,ben sevgini hissedemiyorum" demişti. bende kızmış, gözlerimi kocaman ,ki bu onun en sevdiği halimdi, açarak söylenmiştim.sevginin varlığından şüphe edişi canımı sıkmıştı ama sormamıştım işte ne neden oluyor bunu düşünmene? diye...

allahım ne lanet bir karıymışım o zaman. evet tek derdim makale, okul bilmem neydi? ve ben onun şizofrenik hallerine kafayı takmış , yaptığı her yanlışa rağmen yanında olduğum için bana teşekkür etmesini bekliyordum. ve hatta başka kişilerin çok sabırlısın deyişinde gururlanıyordum. allahım ne salak mışım

sevgiyi hissetmemek ne kötü şeydir oysaki, sevildiğini anlayamamak. ve ben ona bir dönem bunu yaşatmıştım.görüştüğümüzde buz gibi oluyordum , çünkü lanet bir makale kafamda olurdu ya da buluşmadan önceki gün ya da akşam bana ettiği hakaretler, küfürler , yanlışlar kafamda gezinirdi. ilişkinin bir yerinde sadece ben ağlardım o söylenirdi. ve filika'dan sinirle kalkardık. ilk gittiğimizde feneri görüp altında ilk içişimiz geliyor gülüyorduk. ama sonra hiç görmedik feneri. zaten birbirimizi bile görmedik sanki.

bazen bunu yapıyorum işte. sevgimi belli edemiyorum.etseydim şüpheye düşmezdi, hissetseydi bana zarar verdiği zamanlardaki paranoyaları olmazdı. onu suçlamak yerine niye kendime bakmamışım ah işte onu bilemiyorum şimdi.

keşke okusa bunu diyeceğim ama gerek yok.
güzel bir ilişkisi var.dostların "ah kız sana çok benziyor" cümlelerine sadece gülüyorum.

bu bir geç kalmış yüzleşme yazısı oldu sanki.
evet hala yaralıyım. hala birçok şeyi kabul edemeyişim, insanlardan ve kendimden korkuşumun sebebi o.sevginin yalan olma fikrini aklıma sokanda o ve dahası var ama. bilmeden bende ona acı vermişim. geçte olsa anladım ama geç kalınmışlık boğazıma bir şeyler tıktı şimdi.

4 yorum:

  1. Bence boşuna üzmeyin kendinizi siz ona ne aşık olmuş nede sevmişsiniz.Sadece öylesine işte,öylesine bir şey olmuş aranızda..
    Ve o kişi gerçekleri hissetmiş.Aşk,sevgi varsa vardır.Gösterilmez.Yaşatılır ve yaşanır.Gerçek aşkı bulduğunuzda(şu anda kızdığınız)bu yorumumu hatırlayıp he yaaa buymuş işte!!diyeceksiniz.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. "öylesine bir şey" ne kadar keskin bıçak

    öylesine yaşanmış şeyler, öylesine çekilen sıkıntı, zaten öylesine aktı gözyaşları

    öylesine
    zaten bu yazı da öylesine...

    YanıtlaSil
  3. Sizi üzmüşüm belliki,ama tam tersi olsun diye yorum yazmıştım oysaki!Hakkınızı helal edin..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. yoo siz üzmediniz, ben üzülmek için yer arıyorum sadece. ve aslında haklısınız sanırım.sevgi, aşk benim yaşadığım olmamalı

    YanıtlaSil