17 Aralık 2010 Cuma

değişim, dönüşüm ana fikri


içsel sıkıntıların kendini en katmerli halde kendini belli ettiği 2.gün.

aslında yavaş yavaş "geliyorum ben" diyen bir durumu yok saymaya çalışmak ya da "zaten bu hep gelir sonra gider" demelerin en ortasındayken, gelmesini az çok beklediğim, beklemesem de geleceğini bildiğim durum, hal, hissiyat içindeyim şimdi.

siz ikinci günündeyim dediğime bakmayın zaten bir aydır sinsice beynimin , içimin, kalbimin ve hala varsa ruhumun bir yerine işleniyordu...

hatta bir arkadaşa okuldan çıkmış eve dönerken demiştim. "daha dur bu bir şey değil, daha neler yaşayacağım ben, daha ne hallerimi göreceksin..."

bir hastalığım var sanki ve belli zamanlarda atakları oluyor ya da krizleri. belli belli zamanlarda, gelmeden önce bedenimde bazı sıkıntılar çıkıyor ve en sonunda atak kendini en güçlüsünden gösteriyor.

neyse...
gelelim bu güne;
yapılması gerekenler yapılmadı.
gidilecek yere gidilmedi.
verilen söz tutulmadı.
planlanılan şey gerçek kılınmadı. yani anlayacağınız yerinde sayma eylemi tamamen yerinde donup kalmaya bıraktı kendini.

yolun ortasındayım demiştim ya, hani uzanmıştım. evet hala oradayım. uzanıyorum. üşüyorum da. kışı severim ama onun beni sevmediğini düşünüyorum burnum kızardıkca.neyse zaten sevmesine de gerek yok sanki değil mi?

birkaç gündür bir dostun bloguna bir şey yazmasını bekliyordum. zaten bu ara sadece birşeyler okuma, üzerine düşünme, içimdeki kendimle savaşan sesi başka kişilerin düşünceleriyle, cümleleriyle azaltmaya çalışıyorum. yazıyı bugün okudum.beynim o kadar yorgun o kadar garip bir kekremsi hal içindeki anlamadım hissettim kendimi , tekrar okudum. ikinci okuyuşta sarıp sarmaladı zaten... anlattığı bir hikaye idi ve kahramanı evreni düzeltme, değiştirme, sistemli çalışma, çabalama, düşünme üzerine başarılıydı. belki anlatılanlar şuan ki hal durumumdan farklı olsa da kahramanın sistemli çalışması, eksikliği fark edip üzerine düşünebilmesi, çalışması,isteyerek çabalaması bana , içimdeki savaşan kelimelere bir ! işareti yaptı."pişt dedi aslanım bak burada ne var?"


"değişimle kalınız" diyordu yazının sonunda.sanki "hey sen okuyucu, içindeki bir şeyleri düzene sokman için gereken kelimeyi arıyorsan işte burada" dercesine.hayatımın düzensizliği , kendimin sistemsizliği, gün geçtikce azalan isteklerimin, çoğalan ıssızlığımın, çöplüğe dönen hayatımın bir değişim, dönüşüm içine girmesinin gerekliliğine bir mum yakma durumu oldu sanki. ışık tuttu diyemiyorum çünkü şuan kocaman bir ışık hüzmesini kaldırabilecek gözlerim yok. mum iyidir.

kafka'yı bilirsiniz samsa'yı da bilirsiniz. garibim bir sabah nasılda böcek olarak uyanmıştı. bir böcek olmak, insan olamayıp insan gibi görünmekten de iğrenç midir? neyse bu başka bir yazının konusu...

samsayı düşündüm. garibimi, ailesini, odasında kalışını, böcek oluşunu, değişimini, evrimini, dönüşümünü...

sonra" ben neye dönüşeceğim?" dedim kendime. aslında istediğim kadın hangisiydi?her yolu bilmek ,her kadın çeşitinden biraz yudumlamak beni hangi kadın yapar acaba? nasıl biriyim ve aslında nasıl biriydim ve onu geçtim nasıl biri olacağım?

şimdi yolun ortasında uzandığım yerde bunu düşünüyorum. "değişmelisin" diyorum. biraz soluklan, dinlen. bırak ne varsa, ne önemi var ama kalktığında kafanda bir değişim rüzgarı olmalı. gene aynı ruhla, şekille, beyinle kalkıcaksan o yattığın yerden kalkma. birşey gelsin ezsin seni eğer yine aynı kalıcaksan. öl gitsin.

zamanı geri alamıyorsun nasılsa.saatle oynayamıyorsun resimdeki gibi. geçmişinde bir hata yaptın ki şimdi bu sıkıntıyı yaşıyorsun. bir yerde bir boşluk oldu ki, temeline kadar çöktün. gökdelenlerden tükürürüm derken gecekondu yıkıntıları arasında kaldın.
bir yerde bir sorun var ki ellerinde urganlar, birkaç toz istek arzu çabalama ...

beyin oyunları, depresyon sıkıntıları,gerginlikler, isteksizlikler, boşvermişlikler, içsel savaşlar içinde yorgun bir bedeni hak edecek ne yaptın?olduğun halden memnun değilsin ki gene geldi buldu seni ne varsa negatif olan.

değişmelisin.yolunu bulmalısın. kendini bilmelisin. bir böcek olarak değil ama bir insan olarak uyanabilmek dileğiyle.

dostun sözünü çalarak, içime sesleniyorum
değişime yakın ol!


değişimle kalınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder