19 Ocak 2010 Salı

hayal bu ya ( devam...)




aniden yağan karı izlemek için bir araya geliyor kadınla adam.
ilk kez bir araya geldikleri koltukta yanyana, şehrin üzerine örtülen ilahi beyazlığa bakıyorlar.

kadının , rahat bir eşofman altı var üzerinde. bir de önü fermuarlı bir üst. fermuarı biraz aşağı doğru çekmiş, göğüslerine bir küçük bakış atılmasını sağlar şekilde bırakmış aralığı.

adam işten geldiğinde soyunmuş, rahat bir şeyler giymiş. yemek sonrası yağan karı görünce çoçuklar gibi sevinen bu kadının sevinç sebebini anlamaya çalışmış. o sevinirken adam yaşadığını memleketleri düşünmüş...

"ne güzel yağdı kar?" demiş "karda pekmez mi yesek?"
"hay allahım "deyip gülümsemiş adam, "sürekli mi bir şey yemek ister bu kadın?" . her daim ya mutfakta, ya koltukta hep yemekten bahsediyor...

dışarı mı çıksak, karda yürüsek beraber, elimi tutar mısın sokakta?
"niye tutmiyim "diyerek ellerini çekmiş kendine adam. parmaklarının arasına dolamış parmakları.

"kalkalım o zaman, yürüyelim." demiş ayağa kalkarken.

kısa bir yürüyüş yapmışlar sokaklar da.
güzel şapka takmış, uzunca bir atkı boynuna. ellerinde eldiven yokmuş buna rağmen korkusuzca ellemiş karları, kızaran parmaklarını sürekli ısıtmaya çalışmış adam kadının.

adama da bir atkı öreceğinden bahsetmiş.

soğuktan burnunun kızarışı, yanaklarının al al oluşu daha bir sevimli kılmış kadını. şapkasının altından yarım yamalak gözüken yüzü, sürekli hareket eden dudakları güzel gözükmüş erkeğe. dayanamamış birden çekip kendine adam kadını, öpmüşler.
şaşırmış. ama dudaklarından da ayrılmamış kadın adamdan .

eve geldiklerinde kadın adamın girişte üzerindekileri çıkarmasında yardımcı olmuş.
sonra küçük öpüşmelerle yine koltukta oturuyor bulmuşlar kendilerini.

"çay mı demlesek? kahve mi içsek?
tüh salep mi alsaydık? kar , salep, tarçın iyi mi olurdu acep? "gibi bir çok soruyu sormuş gene kadın.

adamın "sen bilirsin hayatım" demek dışında bir tercih sunmayışı kadının canını sıkmış.

onun canını sıkmak, kızınca kocaman açılan gözlerini sevdiğini farketmiş adam o zaman.

sonra sıcak bir şeyler yudumlamışlar yanyana.
tv izlemiş, bazen de dışarıda ki kara bakmışlar sarılıp.
sohbet etmeyi seviyorlarmış,
adama çok komik geliyormuş kadının sürekli kendini anlatma çabası. hep sevinsın diye uğraşıyor gibiymiş kadın...
bu tavrını birine benzetiyormuş ama hala anımsayamamış o kişiyi adam.
kim acaba?



koltuğa birlikte uzanıp tv izlerken , kollarının arasında uyuduğunu görmüş adam kadının. yüzüne dökülen saçlarını toplamış, öpücük kondurmuş.
yatağa götürmek lazım onu şimdi. burada sabahlanmaz.

ama bir 15 dakika kadar izlemeyi seçiyor kadını. nefeş alış verişi, arada hareket etmesi hoş geliyor gözüne adamın. sonra ellerini gezdiriyor kadının bedeninde. bir öpücük bırakıyor yanağına. kadın hissediyor öpücüğü ve açıyor gözünü.

"aa uyumuş muyum ben? rahatsız etmedim değil mi aşkım"diyor.

kalkıyorlar koltuktan.odalarına doğru ilerliyorlar. arada tutuyor adam kadını belinden.

odanın kapısında öpüşüyorlar uzun uzun.
yatağa doğru çekiyor kadını adam.

çok kutsal bir törene , kurallarına uyarak katılıyorcasına, yavaş yavaş soyuyorkadını adam.
sonrasında o da adamı.
çıplak kalmak çok doğal gibi artık. düşünmüyor adam artık " kim bu kadın?" diye.
bir ilişkileri var. birbirini yormadan, sorgulamadan, irdelemeden. sadece ortak bir istekte buluşup yaşıyorlar .

kendini adama sunması hoşunu gidiyor. sanki her gece ilk defa gibi heyecanlı, ama yıllardır yaşanılan bir memleketmişcesine tanıdık kıvrımlarda geziniyor adam.

sevişmeleri saatlerce sürüyor. ama sanki her şey bir iki saniye de yaşanıp bitiyor gibi
sevmek bir ömür sevişmek bir dakika şarkısı kıvamı geçiyor zaman.

sonra yine birlikte yanyana uzanma faslı geliyor.
yanyana uzandığında süzüyor kadının bedenini adam.

geniş kalçasını, hafif etli göbeğini, büyükce ve biraz önce istekle sıktığı göğüslerini, hafif aralık şekilde uzattığı bacaklarını, ısırılası ayak bileklerini...

biraz dinlenip kendine geldiğinde sarılıyor adam kadına, zaten bunu bekliyor o da.
sonrasında güzel aşk cümlecikleri fısıldanıyor kulaktan kulağa.

"keşke gitmesen işe, sürekli burda kalsak "diyor kadın.dudaklarını uzatıp, biliyor buna sinir olduğunu adamın.
" ısırırım "diyor adam.
kikirdiyor kadın.

şakalaşıyorlar, birşeyler fısıldıyorlar birbirine. kimsenin duymasına gerek kalmayan, adamın da sürekli kullanmadığı aşk cümleleri kuruluyor.
saçlarını kokluyor sonra adam kadının, iyice sıkı sıkı sarılıyor bedenine.
" iyi uykular" diyor adam

iyi uykular kadınım, iyi ki buradasın...









7 yorum:

  1. biz dizi " hayal bu ya" yazıları var. bu da onlardan biri.

    YanıtlaSil
  2. yaşanan mı yazılan mı?

    YanıtlaSil
  3. yazılan. bu yazılanlar yaşanılan şeyler değil ki. sadece hayal edilen, birine hayal ettirilen.

    YanıtlaSil
  4. ve sürdürülmesi zor değil sanırım??

    YanıtlaSil
  5. hayal kurmayalı uzun süre olmuştu. bu yazdıklarım bir kişiye kurdurduğum bir hayaldi. bende burada paylaşmak istedim. sürdürülebilir olması gerekmiyor sanki.
    ya da yanılıyorum bilmem: (

    YanıtlaSil