24 Ağustos 2009 Pazartesi

mezarlık

buz gibi gözüküyor hepsi. girdiğin her mezarlıkta kocaman bir sessizlik. büyük bir yalnızlık. ne garip insan dünyada hep yalnız olmamak için yaşar ve savaş ederken ölünce ne kadar masum ne kadar yalnız ve ne kadar kendinle baş başa kalıyor.

yaptığın iyilik kötülük, paran, sevgilin, kırdığın insanlar, seviştiğin erkek ya da kadınlar. sensiz yapamamlar, sen ölürsen bende ölürüm aşkımlar. yok hiç biri yok. yalan dünya diye bahsedilen hayat türkülerde olduğu gibi çıkıyor insanın karşısına. çok garip.

hayat yalan işte , yatağında sana sarılıp sensiz yapamam diyen kadın yok mesela .günümüzde ne aşklar yalnızlığı alıyor ne de ölümler. eskiden trak kültüründe ölen erkeğin en sevdiği eşide onunla beraber gömülürmüş şimdi hangi kadına desen yok canım aşkım sen git ben arkandan gelirim der sadece. kimse ölen için ağlamaz. herkes kendininde öleceği gerçeğiyle yüzleştiğinden cenaze törenleri bol gözyaşılı olur.

ne diyorduk? ha mezarlık demiştik, mezarlıklar bir çok insanın ürktüğü , gitmediği, yanından geçerken başını çevirmediği yerler. oysaki ne kadar şehir içinde ve ne kadar yakın insana.

niye düşünmez insan ölümü biri ölmedikçe ya da hasta olmadıkça. oysaki ölüm burda mezarlıktan bile soğuk olarak içimizde. gerçi içimiz yoğun yaşarken kin nefret aşk sevgi arzu hırs ... ölümün yeri yok gibi. sanki siz ölmüyeceksiniz sadece ölenler mezarlıkta olanlar. iyide kuzum mezarlıklar çok yakın sana, şehir içinde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder