24 Ağustos 2009 Pazartesi

duman altı

bazı mekanlar vardır insan içine girdiğinde herşey dışarıda kalır. o ise o mekanda kendini bulur, mutlu olur ya da özgür kılar birşeyler onu.
işte bazı insanlar vardır duman altı mekanlardır onların özgürlüğü soluduğu. bazılarına göre sadece sigara ve içki kokan bu mekanların loş, daha çok siyaha ve griye yakın, garip karanlığında kocaman bir dumanın altında mutlu olur kimileri. ne sigara kokusunu duymaktadır ne de rahatsız olmaktadır.
mekanlar vardır böyle , bazılarına göre kirlidir, toplum dışı insanların sığınağıdır bu mekanlar lakin işte ben gibi insanlar için yaşanası yerlerdir.
içine girildiği an o garip karanlık gözleri kıstığında, duman altı insanı içine aldığında herşeyi dışarıda bırakıp mutlu olurum kendim olurum orada.
bir kadeh içkide günüm yok olur kocaman sigara dumanında ruhum uçuşur.
eğlenenleri, dertlenenleri, kendine burdan bir yandaş edinmeyi bekleyenleri izlerim
izlemek güzeldir onları, hrkes bir amaç uğruna duman altı bu mekandadır işte.
insanlar gündüz güneşinin gösteremediği yanlarını yansıtır bu siyahi yerde.
içtikce ya daha yakın olur öz kendine ya da bastırdığı tüm saçmalıkları kusar birilerinin üzerine...
müzik çalar sonra, gelir içkiyle yumuşamış, garipleşmiş bedenin ta içine girer. ya göz yaşarır o anda ya da beden kıvrılır, tepğinir dans eder.
saatler bazen uzun bazense çok kısadır bu mekanlarda.
ya bir köşede siner içer içer erirsin ya da kabalıklara karışır sen kendi kalabalığını üretir , tüketirsin
dumal altı mekanlar vardır işte. günün tüm pisliğini kapıda bırakıp kendi pisliğinle, güzelliğinle, gerçek bedenin ve ruhunla tanıştığın.
şişeler vardır dört bin yanda, insanlar vardır kiminin yüzü tanıdık kimisi uzak
sen varsındır. bir duman altı mekanın gri dumanında ruhunu nefes aldıran
ve yine bir sen varsındır. içkinin içinde kendi zamanını yudumlayan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder