elim kolum kesik içinde şimdi
bir yaramaz çocuğun dizleri gibi dizlerim
yürümek giç bu kadar zor olmamıştı oysaki. ilk adımlarımda alkışlar vardır. düşmek üzereyken beni tutan...
şimdiyse düşüyorum kalkıyorum. birileri el uzatıyor tam elimi tutunca kalkmamı beklemeden sürüklüyorlar beni
elim kolum kesik o yüzden şimdi
dirseklerim yara içinde
taşlar girmiş küçük küçük yaralarımın içine
temizleyecek bezim yok temiz.
yara bandı olucak bir öpücüğüm yok
öpeyimde geçsin diyenlerim ben büyüdükçe yok oldu
gün geçtikçe daha zor yürümek
ve daha kolay artık düşmek
siyah yada beyaz hiç önemli değil etrafımın ne renk olduğu
tüm renklerin içinde bir kirlilik var işte
düşüyorum sürekli
elim kolum kesik, ,yara bere içinde
oysaki ne güzel alkışlardı beni her adım atışımda
el ele giderdik babamla okula
ya da annem yanımdaydı daha düne kadar yürürken bilmediğim yollarda
şimdilerde en bilindik yolda düşüyorum
yürümek ne zormuş oysaki
bebekken bu kadar yormadı beni yollar
ve bu kadar toz toprak yr öpmedi dudaklarım
düşüyorum
elimi tutan birini aramıyor artık gözlerim
elini uzatan birini görünce korkuyorum
biliyorum çünkü kimse boşuna el uzatmıyor
ellerim yüzüm başım alnım
dizlerim yara bere kesik içinde
kan heryer kan
damla damla gözyaşım gibi
kan ve gözyaşı içinde boğuluyorum
o yüzden bu düşmelerim
kocaman sessizlik
her düşüşümde ay demeye korkan bir kız oldum işte
eskiden her ağladığımda yaramöı temizleyen birileri vardı
şimdi ben kendi yarama bile faydasızım
yürüyemiyorum bak
elim kolum kesik içinde
kan
bir yığın kan içinde ışıkla aydınlık yolu arıyorum
lakin hr aydınlık yolda düşüyorum
yürümek ne zor
bak işte
gene elim kolum yara bere içinde
ve ben artık emekleyen bir çocuk
bir yeni doğmuş bebek
yürümeyi yeniden öğrenesi...
24 Ağustos 2009 Pazartesi
kesik
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder