7 Temmuz 2010 Çarşamba

yoran diyalog

-nasılsın?
+ yaşıyorum işte,
...
+ hiç bitmeyecek gibi
- ne bitmeyecek gibi olan?
+ hayat, hiç sonlanmayacak gibi sanki. yani kazık çakmışım, duruyorum sabit. rüzgarlar esiyor, yağmur yağıyor ıslanıyorum, kar yağıyor donuyorum ama kımıldayamıyorum, kaçamıyorum. duruyorum.
durmak nedir bilir misin?
- durmak mı?
+ evet, olduğun yerde kalmak, ilerleyememek, yerinde saymak. yerinde kocaman bir iz bırakırken diğer topraklara adım atamamak...
- yorucu olmalı
+ yorulmak? yorucu değil sadece sarsıcı. sarsılıyorsun, üzülüyorsun durduğun yerde kendi içindeki tüm insanlığımı sömürüyorsun. içinde hayata dair ne varsa onu yok ediyorsun. bedenin yağmurlarda ıslanıp , kar da üşüyüp güneşte kururken sen sadece içini emiyorsun. çakılı durduğun yer bile besleyemiyor bir yerden sonra. yorucu değil hayır, yorucu olsa bir gün tüm gücünü toplayıp çakılı olduğun yerden çıkıp kaçmayı düşünemez ki insan
_ kaçabilecek misin peki?
+sürüneceğim, çakılı kalmaktan iyidir sürünmek, tüm bedenim iz bırakır bilmediğim topraklarda
- görecek biri var mı izini?
+ yok, olmasa da olur . elbet benim gibi bir yere çakılıp kalan biri vardır benden sonra. umut olurum belki. biri gitmiş biri kaçmış biri sürünmüş ama iz bırakmış der ha? demez mi? bu umudu yeşertmek kupkuru içimde haram mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder