2 Temmuz 2010 Cuma

tamamlanamamak

cennetteydi adem . ve yarısı vardı din kitaplarında anlatılan onun kemiği bir parçasıyla yaratıldığı söylenen. adem ile havva tanıştırıldı sonra. kendi parçasından birinin varlığı mutluluk denilen şeyi ortaya çıkardı.ç belki sonra mutluluk sevgiyi doğurdu sevgi aşkı... eş ruh, ruh ikizi belki de bu dönemde daha varlığını ortaya koydu.
sonra kovuldu, dünyaya yollanıldı. ayrı diyarlara atıldı iki insan, 1 adet eş ruh, aynı bedenden iki kişi...
zaman geçti, acılar çekildi. kavuşuldu. tam olabilme çabasında belki de dünyavi zevkler bahçesinde birlikte olundu.
çoğalındı. üremek tam olmaya yakındı belki.
ama olmadı. insan daha ademle havvadan beri hep yarım. hep bir eksiği var. ya kadın ruh eşini arıyor ya adam kendi bedeninden birini. belki de o yüzden kadın kalbiyle erkek gözüyle sever. biri ruhu biri bedeni aradığından.
o yüzden tam olmak, tamamlanmak yasak, uzak, zor bu ırka.
tamamlanamamak bir beddua, cennetten kovuluşun bir izi belki de. alın yazımız, tenimiz, kaderimiz, insanlığımızda bir kod...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder