30 Temmuz 2010 Cuma

doğumlar, kararlar, yeni hayatlar

doğdum, belki de pek istenilen bir evlad değildim ya da istenildim ah ah doğsun artık beklenildim hiç bilmiyorum. zaten nasıl doğduğun pekte önemli değil.
sadece var olman önemli dünya da
ve ben doğdum
bir temmuz sıcağı kavurmuşken gübü, tarihler 27 temmuz iken biraz geç kalınmış sancılarla kıvranan anne yüreğinden sökülüp, bedeninin içinden kirli, garip tatta bir havaya sahip hayatın içine bırakıldım.

benim için kutsal yaş ve kutsal bir tarih gibi 27. 07...

yaşlanma hissiatı değil ama bir isteksizlik yüklüydü bedenim ta ki o gece bir avuç dost yüreğinde çılgınca eğlenirken loş ortamda tek başıma sallarken kafamı şarkıya armağan etmişken ruhumu, ve saçlarım terle melodilerle savrulmuşken içimde oluşan bir aydınlığın beni daha yaşayacak günün var ve hepsini artık daha farklı yaşamalısın demesiyle silkindi içimdeki ölü...



sabah karşı serin esen bir rüzgara kendimizi vermiş üç sıkıntılı kadın olarak otururken hatta birimiz efkarla çekerken dumanı içine cigaranın bir şey oldu, aslında ne olduğunu tam da bilemedik.
ama uyandık
bir gece vakti hatta saatler 3 ü çoktan geçmişken , ağzımızda gecenin tam üçünde bile yokken, uyandık.

kararlar aldık en afillisinden.

bu sene ilk kez belki de hani o yıllar önce geç gelen bir sancıyla ve hatta vakumlu bir doğumla dünyaya gelen ben, tekrar doğdum.

doğdum gene sıcak bir temmuz gününün gecesinde. ve hatta bu sefer yalnız değildim.

bu sefer belki daha farklı acılar, pişmanlıklar, korkular, mutluluklar yaşayacağım. ama artık eskisi gibi olmayacak. tabi biliyorum kesip atamam içimdeki beni, uzak duramam ondan.

kirlenmekse adice ya da değişmekse adı ya da ne bilim yaramazlıksa, kuralsızlık, edepsizlik şu bu neyse işte
ona sahip oluyorum artık.

merhaba,
doğdum ben.
bugün yeni bir hayat'a daha sahibim.
elimden almaya çalışanları silerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder