8 Eylül 2011 Perşembe

3 eylül 2011

Zaman çok çabuk geçiyor
Ama ağzımdan o buruk tad
Daha önce defalarca yarım kaldım
Yarsız kalmışlığımda var.
Ama hiç böyle olmamıştı.
Hep öyle deriz, hiç bu kadar sevmedim, hiç bu kadar acı çekmedim, sensiz olmaz cart curt.

Her acı özünde aynı, çekeni siz oldukça derece, çeşit ne önemi var ki?

Yazacak çok şey varken susmak. Evet tamda buydu bir ayı geciktir yaşadığım .

Vahşi bir hayatın içinde, korkularla yüzleşmek yerine ölü taklidi yapmak gibi bir şey. Ölmedim daha ama taklidini yapmak güzelmiş. Nefes bile almadan durmak, nefes almayı unutmak, unut gitsin demek, unutamadım unutamadım hala seni demek ama duymamak…
Bir duyulmak istiyorum dinleyesi geliyor insanın ama ne önemi var. Geçmişe bırakılmış bir adamın dediği gibi “ dün dündür bugün bugündür.” Oysa ki bilmiyor ki bu kadın dünle bugünü hep harmanlıyor hatta yarını da katıyor birbirine, cadı kazanı gibi beyninde kalbinde kaynatıyor.

Dumanım tüttü bir ara. Ve kimse görmedi. Gördü ama bir şey demedi. Dememesi iyidi belki de, bilmeyenler oldu sebebini sıkıntımın. Hatta gözyaşlarıma bir sınır biçtiler. Oysa ki şarkılar bile dedi yıllarca gözyaşlarımı bitti mi sandın diye…

Geçer dediler mesela. Hastaya iyi olucaksın derken ki gözlerinde olan yansımayla. Hani acıma ile keşke iyi olsa arasında kalmış bir duygu vardır ya, aynen öyle. Sürünmesin ölsün diyen de vardır bak. Onlar daha gerçekçi.

Ah gerçekler.
Kabul ettiğim, bildiğim, sahiplendiğim , yaşadığım gerçeklerin yüzüme tokat misali vurulmasının acısını yaşadım uzun bir süre. Geçer demişlerdi hani

Geçer elbet.

Her şey bitiyor nasılsa, her şey geçiyor.

Çanakkale geçilmez dediler, yetti mi misal?

Şimdi iyiceyim.
İyilik nedir sorusunun cevabı olmadan “iyiyim” sözünü sahiplendik çoğumuz. Varsın bende sizden olayım.

İyiyim.
Bir beden daha geçti içimden.
Bir tene yakın ama uzak oldum gene.
Ya vardım ya hiç olmadım.

Uslanmadım, ders almadım.
Dert edindim, derman olmadım.
Kimsenin derdi, dermanı olamadım.
Kendimleyim.kendi başımı ben yedim.

3 yorum:

  1. Uslanma, ders alma..Her yaşanan bir damladır içe akıtılan. Kan misali dolanır durur.Bilmiyorum ki, kanmı aldırmalı, kızılaya bağış filan? Yok yok kalsın içimizde o dönecek damarlarımızda, bizden birşey olarak..Yaşamak iyidir dibine vura vura.Kalbimiz dermi ki hiç," bunu yaşa heh iyi atıyorum pıt pıt pıt, ama bunu yaşama atmam bak heee.." Yaşa, uslanma, pişman olma, ders alma..Hem neden pişman olmak, neye, kim için uslanmak..Yaşamak herşeye rağmen güzeldir.Gelecek günlerin bize ne getireceğini bilmeden, hergün bir sürpriz paket açmanın muhteşemliğinin farkındamıyız? Değiliz, belki oluruz..
    Bütün sürpriz paketler senin olsun..
    Dostlukla kal..

    YanıtlaSil
  2. güzel dilekli dost yürekli insan...

    yaşamak belki de bu. yaşarken fark edemiyorum ama zaman geçtikçe çöküyor bir şeyler.anlıyorum ki yaşamışım ben, buymuş dünya hali denilen.

    iyiceyim şimdi hatta şükür yaşıyoruz der gibiyim.

    bir gün süpriz paketi olarak karşılaşalım deniz kenarı bir çay bahçesinde. çaylar benden:)

    YanıtlaSil
  3. O her tarafı buram buram deniz, poyraz, tarih kokan kent hep içimizde, hiç çıkmıyor, gün geçmiyorki orayla ilgili hayaller kurmayalım galiba biz bir zamanlar oradaydık yada orada olacağız. Evet ya Ege ya da Marmara kıyısında ama mutlaka bir deniz kenarı olmalı.Çaya deniz banmalı.

    YanıtlaSil