7 Mart 2011 Pazartesi

ah bu ben, ne yapmalıyım seni?

kendi kendime kafamı, ruhumu karıştırıyorum. oysa ki yapmayacaktım bunu, öyle karar almıştım ve uyguluyordum da başarılı bir şekilde.

ah benim insanları düşünen, ağlama duvarı olmaktan sıkıldım deyip ağlayana omuz olan tarafım,
ah benim yalnızım diyene sarılan kollarım,
ah benim kendince günah olduğunu bildiğim şeylere sırf birileri mutlu olsun diye ayak uyduran yanlarım,
ah benim aslında delice sevilmek isteyen kalbim,
ah benim olmayacağını bile bile amin dediğim dualarım,
ah benim bir umut belki olur diye bile içimden geçirmeden daldığım meseleler, olmayacağını bile bile adım atışlarım,
ah benim asla benim olmayacak adamlara tutunan ellerim, yüreğim,
ah benim hayal edip isteyen, planlar yapan, rüyalandıran beynim,
ah benim kanmayı, kandırmayı seven, sevdiren insanlığım
ah benim günahım, sevabım, isteğim, arzum,
ah benim bastırdıklarım, bastıramadıklarım, gizleyip saklayıp bazen olmadık zamanlarda olmadık kişilere yansıttıklarım,
ah benim bedenim , bir türlü sevemediğim,
ah benim ruhum, ağzına sıçıp , arada kirletip sonra temizleyip yeniden yeniden yıprattığım


bak gene bir deliktesin, kendi kendine girdin.
durup dururken garip bir oyunun, kandırmaların içindeyim.
yok artık bu son kandırma derken gene başardım anlık, günlük kandırılmalara dalmayı.

bakalım ne zaman ayılacak ruhum, bu gereksiz kandırışa ne zaman son verecek?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder