30 Ocak 2014 Perşembe

eksik bir şey mi var

birinin sizi daha çok sevmesini istiyorsanız onu terk edin.
evet, buna benzer bir cümle dolanıyor beynimde. sonra yaşadığım bunca gereksiz sıkıntının sebebini buna bağlıyorum.

devam etseydi bir şeyler belki de biz birbirimize göre değiliz der ayrılığın gerekliliğini kabul ettirebilirdim beynime, kalbime.  ama işte terk edilmek en çok koyanmış insana ve merakmış daha çok sevmeye, istemeye, özlemeye sebep.

bu sabah işe geliyorum, soğuk bir rüzgar esiyor, üşüyorum. üşümeme kendimce anlam yüklediğim bir gece geliyor aklıma, sonrasında ısınışım çokca. sonra hiç düşünmeden sevmeye başlayışım birini.
ardından aklıma ezginin günlüğü, eksik bir şey mi var geliyor. mırıldanarak işe geliyorum.

ergenlik dönemi ve sonrasında bu şarkıyı dinlediğimde,  gelecekteki sevgiliye davet gibi yorumlardım bu şarkıyı. eksiğim sensin, gel hesabı...

şimdi bu şarkıyı dinlediğinde tek bir isim geliyorsa akla, eksiğin farkında ama ona ulaşamayan bir amansız hasta olduğunuz gerçeğini anlarsınız, canınız sıkılır.

belki de hiç başlamasa da olacak bir ilişkiyi yaşamaya, büyütmeye çabalarken terk edilmekle karşılaştım. sonrasında kabul edemediğim ayrılıkla daha çok sevdim. acayip bir şey oldu. benim için diğer ilişkilerimdeki kadar bile uğraşmayan, ilgisi sadece yanyana geldiğimizde kendince belli eden bir adamı unutamamaya, daha çok merak edip sevmeye başladım. belki de yalnızlığa terk edilmek de eklenince yeniden tutunacak dalı en zor zamanımda beni terk ederek daha da hayatın bokluğunu gösteren bir adamla seçtim. ona sığındım , çok da umrunda olduğunu sanmıyorum. kaldı ki biliyor sevdiğimi.

benim onu sevmem , onun beni sevmesini de gerektirmiyor gerçi. konu hiç bu değil. ki zaten yeniden bir şeyler başlasa belki de içimdeki adamdan çok uzakta bir insanla karşılacağım bu daha bir büyük yıkım olacak ya da aynı adam olacak ama o beni benim onu sevdiğim kadar sevmediğinden yaşadığımız her şeyin anlamı gene ben de kalacak.

konudan konuya daldım.
aslı şu, ezginin günlüğünden eksik bir şey şarkısını dinlediğiniz de sadece tek bir isim geliyorsa akla, durumunuz fena.

hep eksik kalacağını bilerek yaşamak ise çok ağır.



15 Ocak 2014 Çarşamba

sabah kusması

öyle bir bıkmışlık var ki üzerimde ama neden bıktığım konusunda fikrim yok. en çok yaralamak istediğim kendimle oynuyorum, ne istediğimi unutmuştum zaten ama nedir beni bu kadar yoran , bıktıran onu da mı unuttum? öyle böyle yazık etmişim kendime, daha da ediyorum. ben bu işin taa amına koyayım.