19 Ekim 2012 Cuma

bizim büyük çaresizliğimiz

çaresizlik mi, o nerede? filmi izlerken hep onu düşündüm, çaresizlik neredeydi? bu kadar mı olumlu olunur, bu kadar mı sıcak, bu kadar mı güzel kabul edişler? iyi niyetliliğin en saf en temiz hali yansıtılmış perdeye. o en sonda mektup üzerine konulacak pulun bile güzelliğini dert eden iki adamın ve hayatlarına girip en sonunda hayalleri olan aynı kıza aşık olma, acı çekme olayını onlara yaşayan bir hatunun hikayesi bence. siz izlerken ne düşünürsünüz bilmem ama ben öyle bakmak istiyorum. sakin'in şarkıları, naif müziği de cabası. filmi izleyi, kitabı da okuyun. ama çaresizliğin en yalın halini izleyin bence. ayrıca eğer ankara'yı en iyi tanıtan film hangisi diye sorulsa cevabı bu filmdir. ankara'yı görmek için bile izlenir. bu arada o çetin neydi ya, hay ben sana kurban olurum. taze fasulye pişirişine hayranım. seni bulsam hemen evlenirim be. hay ben senin göbeğine, kel kafana, yemek yapışına, deniz içinde takla atışına kurban olayım. seni bulacağım çetin, bulup aşık olup seveceğim.